Suriye'deki son gelişmeler / BM'nin çelişkili tavırları

Suriye'de terör ve yıkımı önlemek ve durdurmak amacıyla düzenlenen Cenevre – 2 konferansında Suriye hükümetiyle muhalefetin görüşmeleri devam etti. Taraflar BM'nin Cenevre karargâhında BM ve Arap Birliğinin Suriye özel temsilcisi Ahdar İbrahimi'nin gözetimindeki görüşmelerini Cumartesi günü sonlandırdılar.
 Ahdar İbrahimi bu konferansın yenilgiye uğramasından dolayı Suriye halkından özür dileyerek  3. tur Cenevre konferansının düzenlenebileceğinden söz etti. Fakat bir tarih belirlemedi. Çünkü Suriye hükümetiyle muhalefet arasındaki anlaşma metni konusunda büyük ihtilaflar yaşanıyor.
Beşar Esad hükümeti ülkede Selefi Vahhabi tekfirci terörizmle mücadele edilmesinin asıl gündem maddesi olmasını vurgularken, muhalefet geçiş hükümetinin kurulması, Beşar Esad hükümetinin devrilmesi ve daha sonra terörizmle mücadele edilmesi gereğinden söz ediyor.
 Nitekim Batılı güçlerle Suudi Arabistan gibi rejimlerin uzantısı olan Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Sözcüsü Luey Safi, Suriye'deki iç savaşı sona erdirmeyi amaçlayan görüşmelerin çıkmaza girdiğini, Askeri çözüm aramanın daha fazla yıkıma neden olacağını, siyasi çözümü tercih ettiklerini, şiddet ve terörizm sorununun ancak geçiş hükümetinin oluşturulmasıyla çözülebileceğini düşündüklerini ileri sürüp, "Suriye'de yabancı savaşçı istemiyoruz" diye konuştu.
 Fakat gerçek şu ki; Suudi Arabistan rejiminin denetimi ve parasal desteğindeki Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu, tekfirci Irak Şam İslam devleti ve Nusra cephesi ve İslam cephesi gibi terör örgütlerinin de Suudi Arabistan ve Amerika ile ırkçı İsrail tarafından desteklendiğini perdelemeye çalışıyor.
Nitekim Amerika Ürdün'de eğittiği 1500 Elkaideci teröristleri soykırımcı İsrail rejiminin İşgal ettiği Filistin toprakları üzerinden Suriye'ye gönderdi. Buna ilaveten Amerika işbirlikçisi Suudi krallık rejimi anti tank ve uçaksavar füzeleri Ürdün ve Türkiye üzerinden Suriye topraklarına gönderip, tekfirci teröristlerin konumunu takviye etmeye çalışıyor.
Bu bağlamda Cenevre 2 konferansındaki Suriye'nin Baş müzakerecisi ve BM daimi temsilcisi Beşar Caferi Cenevre'de katıldığı basın toplantısında; muhalefet ve destekçilerinin iyi niyet sahibi olmadıklarını, Amerika'nın sert tutumundan dolayı sözde "Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyon"un müzakerelerde sert ve uzlaşmaz bir tutum izlediğini ve müzakereleri çıkmaza soktuklarını söyledi.
Beşar Caferi Amerika ve Siyonist İsrail rejimi öncülüğündeki sözde Suriye dostları ülkelerin siyasi çözüm sürecini yenilgiye uğratmaya çalıştıklarını, buna karşılık askeri planlar kurma ve saldırıya geçme niyetinde olduklarını sözlerine ekledi. Suriye hükümetinin BM daimi temsilcisi Beşar Caferi ayrıca muhalefet heyetinin Suriye'de terörizmin kol gezdiğini inkar ettiklerini, terörizmle mücadele sürecini reddedenlerin bizzat teröristlerin müttefiki olduklarını belirtti.
 Batılı güçlerle gerici Arap rejimlerinin işbirlikçisi olan silahlı tekfirci muhalefet Beşar Esad hükümetinin devrilmesini ve Suriye'nin gelecek siyasi yapısından devre dışı bırakılmasını, kendilerinin tekelinde geçici bir hükümetin kurulmasını isterken, Suriye hükümeti halkın oylarıyla gelecek hükümetin kurulabileceğini, Cenevre 2 asıl gündeminin terörizm ve şiddete karşı mücadele olması ve terörizmin durdurulması gerektiğini vurgulamaktadır.
Suriye hükümetinin BM daimi temsilcisi Beşar Caferi'nin vurguladığı gibi, bu çekişme ve ihtilaftan dolayı anlaşma sağlanamamaktadır. Eğer anlaşma sağlanması istenirse, anlaşmanın ilk maddesi terörizmle mücadele olmalı ve daha sonra diğer maddelere geçilmelidir. Fakat müzakereci muhalefet heyeti bilgisiz ve tecrübesiz kimselerden oluşuyor ve eylem planı taslağını imzalama konusunda da ciddi  bir irade, karar alma gücü ve yetkisinden de yoksundurlar. Bu diplomatik müzakerelerin paralelinde Suriye hükümetinin tekfirci terörizmle mücadele sahasında ilerleme kaydedildi.
Nitekim El-Minar Gazetesinin bir güvenlik uzmanından naklen verdiği Cuma günkü haberinde, Suudi krallık rejiminin istihbarat örgütüyle ordusunun 85 subayı, özellikle Suudi Arabistanlı  7 üst düzey askeri komutan Suriye güvenlik güçlerince tutuklanmış bulunuyorlar.
Buna ilaveten 14 Katarlı asker ve istihbarat subayı ve 9 Türkiye istihbarat subayı da Suriye ordusu ve güvenlik güçlerince tutuklanmış bulunuyorlar. Suriye hükümetinin anti terör ve tekfirci teröristlere karşı yürüttüğü hava destekli kara operasyonları sonucu, Humus bölgesinde aldatılan 70 terörist silahlarıyla birlikte Suriye ordusuna teslim oldular. Buna ilaveten Suriye'nin çeşitli bölgelerinde çok sayıda tekfirci terörist çatışmalarda öldürüldü. Irak Şam İslam devleti örgütüne bağlı tekfirci ve hunhar teröristler çeşitli ülkelerden Suriye'ye akın edip, Suriye'deki genç kızları zorla kaçırıyor ve onlarla cariye olarak evleniyorlar.
 Bu zorbalık ve insanlık dışı saldırgan eylemlerden dolayı Suriyeli kadınlar ve aileler büyük bir korku içinde yaşıyor ve yabancı tekfirci teröristlere kin ve nefret besliyorlar.
Seyid Rezi İmadi
abna.ir