Mübahele Olayina Katilmasi

Mübahele Olayina Katilmasi

Hz. Fatima (a.s) mübahele olayinda hazir bulunan bes kisiden biridir. Hicretin onuncu yilinda Necran Hiristiyanlarindan bir grup, tartisma ve tahkik yapma kastiyla Resulullah'in (s.a.a) huzuruna vardilar. Hz. Isa’nin yaratilis niteligi gibi çesitli meseleler söz konusu edildi. Resulullah (s.a.a) onlara Âl-i Imran suresinin ilk ayetlerinden bir kaçini tilavet buyurdu. Konusma inada vardi, bu esnada su ayet nazil oldu:

“Artik sana gelen bunca ilimden sonra, onun hakkinda seninle çekisip tartismalara girisirlerse de ki; gelin, ogullarimizi ve ogullarinizi, kadinlarimizi ve kadinlarinizi, kendimizi ve kendinizi çagiralim, sonra karsilikli lanetleselim de Allah’in lanetini yalan söylemekte olanlarin üstüne kilalim.”(37)

Resulullah (s.a.a) Allah Teala’nin emri geregince Necran Hiristiyanlarini mübaheleye (karsilikli beddua etmeye) davet etti, fakat bunun yarina ertelenmesini önerdi.

Ertesi gün Necran Hiristiyanlari va'dedilen yere geldiler. Bu sirada Hz. Peygamber’in bir genç erkek, bir genç kadin ve iki çocukla birlikte va'dedilen yere dogru geldigini gördüler... Nihayet ilahî azabin korkusundan dolayi mübaheleden vazgeçip Resulullah’in huzuruna giderek musalaha (anlasma) yapmalarini rica ettiler, bu ricalari Resulullah tarafindan kabul edildi... (38)

Mübahele olayi meshur bir olaydir. Mezkur ayet de bu olay hakkinda nazil olmustur. Resulullah'in (s.a.a) Ali, Fatima, Hasan ve Hüseyin’den baska kimseyi mübahele için götürmedigi hususunda Ehl-i Beyt ve Ehl-i Sünnet ekolu görüs ittifaki içerisindeler. Iste bu mesele Hz. Fatima, esi Hz. Ali ve evlatlari Hasan ve Hüseyin için büyük bir fazilettir.

İmanı ve İbadeti

Hz. Fatima, kadinlarin en halis ve en çok ibadet edeni oldugunda süphe yoktur. Bizim o Hazret'in ibadetini anlatmamiz mümkün degildir. En iyisi Hz. Fatima'nin bu özelligini de Hz. Resulullah'dan dinleyelim.

Resulullah (s.a.a), Fatima'nin (a.s) ibadeti hakkinda söyle buyurmustur:

“Allah Teala, kizim Fatima’nin kalbini ve azalarini, imanla öyle doldurmus ki, Allah'a itaat için kendisini bütün mesguliyetlerden uzak tutmaktadir.”(39)

Yine Resulullah (s.a.a) söyle buyurmustur:

“Kizim Fatima alemdeki kadinlarin en üstünüdür, bedenimin bir parçasidir, gözümün nurudur, kalbimin meyvesidir, bedenimdeki ruhumdur, insan seklinde bir huridir. Ibadet mihrabinda ayaga kalktiginda yildizlar yeryüzündekilere nur saçtigi gibi onun nuru da gökteki meleklere öyle nur saçar. Allah (c.c) meleklerine söyle buyurur: “Ey meleklerim, cariyelerimin en üstünü olan cariyem Fatima’ya bakin, (bakin görün) nasil karsimda namaz için ayaga kalkmistir, benim korkumdan bedeninin azalari titriyor, kalbiyle bana ibadete yönelmistir. Ey melekler sahit olun ki, ben, Fatima’nin takipçilerini cehennem atesinden amanda kildim...”(40)

Hasan Basri söyle demistir:

“Dünyada, (baska bir nakilde de-bu ümmetin içerisinde) Fatima’dan daha çok ibadet eden bir kimse yoktu. Allah’a ibadet etmede o kadar ayakta dururdu ki, ayaklari siserdi.”(41)

Bagis ve Cömertligi

Cabir bin Abdullah-i Ensarî söyle diyor:

"Bir gün ikindi namazini Hz. Peygamber’le birlikte kildik. Aniden eski bir elbise giymis olan yasli ve güçsüz bir adam Resulullah’in huzuruna vardi. Resulullah (s.a.a) ona dönüp halini sordu. Cevaben söyle dedi: 'Ya Resulallah, açim, beni doyur; çiplagim, bana bir elbise bagisla; fakirim, bana bir sey ver.

Resulullah (s.a.a) buyurdular ki: 'Benim simdi bir seyim yoktur. Ama bir hayira kilavuzluk yapan, o isi yapan kimse gibidir. Öyle bir kimsenin evine git ki, Allah ve Resulünü sever, Allah ve Resulü de onu sever ve Allah’i kendisine tercih eder. Git kizim Fatima’nin evine, umarim sana yardim eder.'

Resulullah (s.a.a) daha sonra Bilal’a söyle buyurdu :

'Ya Bilal, kalk bu güçsüz kisiye Fatima’nin evini göster.' A’rabî kisi Bilal’la birlikte Hz. Fatima’nin evine gittiler, eve vardiklarinda ihtiyar adam yüksek bir sesle söyle dedi: 'Ey nübüvvet ailesi ve meleklerin nazil oldugu merkez, selamun aleykum' Hz. Fatima (a.s) cevaben: 'Aleyk’es-selam, sen kimsin?' diye sordu. Fakir adam söyle dedi: 'Ben fakir birisiyim, babanin huzuruna gittim, beni size gönderdi. Ey Peygamber’in kizi, açim, beni doyurun; çiplagim, beni örtün (bana bir giysi verin); fakirim, bana bir sey bagislayin.'

Hz. Fatima (a.s) evinde yiyecek bir sey olmadigindan, Hasan ve Hüseyin’in üzerinde yattiklari bir koyun postunu o fakir adama verdi, fakir adam söyle dedi: 'Ey Muhammed’in kizi, ben açliktan sana sikayet ettim, sen ise bir koyun postunu bana verdin, aç oldugum halde onu ne yapacagim?' Hz. Fatima (a.s) bunu duyunca amcasi kizinin ona hediye ettigi gerdanligi o adama bagislayip söyle buyurdu: 'Al bunu sat ve kendi ihtiyacini karsila, umulur ki, Allah ondan daha hayirlisini sana verir.'

Fakir adam onu alip Peygamber’in huzuruna gitti ve macerayi O’na anlatti. Peygamber (s.a.a) duygulanip agladi ve söyle buyurdu: 'Gerdanligi sat, umulur ki, Allah Teala kizimin bagisi bereketiyle sana bir genislik bagislar.'

Bilahare bu gerdanlik çok bereketli oldu. Onunla bir köle hürriyete kavustu, bir aç doydu, bir fakir müstagni oldu ve tekrar sahibine geri döndü." (42)

Kissa çok uzun oldugundan dolayi biz onun özetini naklettik.----

------------------

(37) - Âl-i Imran/61.

(38)-Mecma’ul- Beyan, c.2,s.452. el-Kamil-u Fi’t- Tarih,c.2,s.293. Ruh’ul- Beyan, c.2,s.44, Bihar-ül Envar c. 21 s. 277, 337, 344, 345, c. 96, s. 241.

(39) - Bihar’ul- Envar, c.43,s.45.

(40) - Bihar-ül Envar, c. 21, 279, c. 22, s. 236, c. 37, s. 66, 71, c. 43, s. 37, 172, c. 28, s. 38, c. 43, s. 54, 172.

(41) - Bihar-ül Envar c. 43, s.76 ve 84.

(42) - Bihar-ül Envar, c. 43, s. 56.

Yeni yorum ekle