Nehc'ül-Belağa'nın bir kaç meşhur şerhi
Şii ve Sünni bir çok alimler H. 6. Asırdan günümüze Arapça veya Farsça olarak Nehc'ül-Belağa'ya bir çok şerh yazmışlardır. Bunlar yaklaşık 350 şerh olup günümüzde de hala devam etmektedir. Zamanımızda en meşhur olanı ise Ehl-i Sünnet alimle-rinden olan İbn-i Ebil Hadid'in Şerh-u Nehc'il-Belağa kitabıdır. İbn-i Ebil Hadid H. 655 veya 656 yılında Bağ-dat'ta vefat etmiştir. Bu değerli eserini son Abbasi halifesi Mu'tasım'ın şii veziri olan İmad'ud-Din İbn-i Alkame için 20 cilt halinde şerh etmiştir. Bu şerhin Nehc'ül-Belağa'nın en iyi şerhi kabul etmişlerdir. İkinci olarak da İbn-i Ebil Hadid'in çağdaşı olan büyük şii alimi İbn-i Meysem Behrani'nin yazdığı şerhtir. Ayrıca da Mısır el Ezher üniversitesinin reisi olan Muhammed Abduh'un yazdığı şerhtir. Muhammed Abduh daha çok Nehc'ül-Belağa'nın zor kelimelerini açıklamaya çalışmış ve çok da güzel bir önsöz yazmıştır. Ayrıca Mirza Habibullah Hui de 14 cilt halinde Nehc'ül-Belağa'yı şerh etmiştir. Günümüz alimlerinden Hacı Şeyh Muhammed Taki Şuşteri de Behc'us-Sebağe adında 14 cilt halinde Arapça olarak Nehc'ül-Belağa'yı şerh etmiştir. Bu şerh araştırma, yenilik ve buluşlar açısından Nehc'ül-Belağa'nın diğer şerhlerinden daha üstündür. Geçen çeyrek asırda İran'da Nehc'ül-Belağa'nın yaygın bir şöhret elde etmesine neden olan şey Merhum Cevat Fazıl'ın yazdığı, Sohenan-i Ali adlı serbest bir uslub ile yapılmış tercümedir. Nehc'ül-Belağa'nın bu tercümesi defalarca basılmıştır. Ayrıca Merhum Seyyid Ali Naki Feyz'ul-İslam'da Nehc'ül-Belağa'yı tercüme ve özel bir şekilde şerh etmiştir. Feyz'ul-İslam'ın bu tercüme ve şerhi diğer Farsça tercüme ve şerhlerden daha meşhurdur. Bu güne kadar Milyonlarca cilt basılmış ve satılmıştır. Bu kitaptaki Merhum Hacı Tahir Hoşnivis-i Tebrizi'nin hattı da kitaba ayrı bir güzellik katmıştır. Mısır'ın Çağdaş alimlerinden, el-Ezher üniversitesi mezunu, Lübnan'da oturan ve orada Üniversite üstadlığı yapan doktor Suphi Salih'in Nehc'ül-Belağası da bu sa-hada yapılmış son işlerden biridir. Nehc'ül-Belağa'yı bu vesileyle evrenselleştirmiş ve özellikle Arapça bilenler arasında yaygın hale getirmiştir. Süphi Salih'in Nehc'ül-Belağa'sı özel bir öneme sa-hiptir. Yıllarca süren bu çalışması neticesinde Nehc'ül-Belağa için çok kapsamlı bir fihrist hazırlamıştır. Hiç kimse onun kadar güzel ve derin bir çalışma ortaya koyamamıştır. Nehc'ül-Belağa'nın ve Şerhlerinin vakfedilmesi Bir çok tarihi kaynaklarda ve dini kitapların fihristinde de görüldüğü gibi sürekli bir takım hayır sahipleri Nehc'ül-Belağa ve şerhlerinin nefis hat nüshalarını bir medreseye veya oradaki talebelere vakfetmiştir. Kur'an'dan sonra bu tür vakfedilen kitapların başında Nehc'ül-Belağa gelmektedir. Bu gerçekten de övülecek ve takdir edilecek bir şeydir. Zira o zamanda hatta bu gün bile bir çok Medrese mescid ve kütüphaneleri kitap alımı hususunda yeterli bir bütçeye sahip değildir. Hayır sahiplerinin katkı ve yar-dımlarını beklemektedir. Dolayısıyla ilim Ehlinin Kur'an, Nehc'ül-Belağa, Sahife-i Seccadiye ve şerhlerine olan ih-tiyacını bilen hayır sahipleri genele faydalı olsun diye onu gerekli yerlere vakf ediyorlardı. Böylece hem kitapları korunuyor ve hem de vakf edenler sevaba ulaşıyorlardı. Nehc'ül-Belağa'nın Nefis Nüshaları Merhum Seyyid Abdulaziz Tabatabai 1-) H. 469. Yıl Nüshası Adnan b. İbrahim el-Birmali hattıyla H. 485 Ramazan ayının 20'si Pazartesi tarihli nüsha... Bu nüsha İsfahan'daki Allame Seyyid Muhammed Ali Revzati'nin kütüphanesinde mevcuttur. Fazlullah b. Tahir b. Mutahhar Huseyni hattıyla H. 494 4 Recep tarihli nüsha... Bu nüsha bir defadan fazla bazı bilginlere okunmuştur. Bu nüshada lugavi haşiyeler, Ali b. Ahmed b. Muhammed Fençkerdi Nişaburi'nin güya kendi eliyle yazdığı kasidesi de göze çarpmaktadır. Bu nüsha Doktor Ruknuddin Nasiri'nin kütüphanesine ait olup Allame Şeyh Hasan Said Tahrani tarafından ofset halinde basılmıştır. Bu nüsha Bağdat Üniversitesinde doğu dilleri bölümü başkanı ve edebiyat fakültesi üstadı olan Doktor Hüseyin Ali Mahfuz'un kütüphanesindedir. (Me'hed'ul-Mehtutat'il-Arabiyye dergisi, Kahire, c. 6, s. 47) Bu nüsha da tashih edilmiştir ve baş sayfaları düş-müştür. Sonunda ise Yakup b. Ahmed ile oğlu Hasan b. Yakub'un notları mevcuttur. Bu nüshayı Allame Seyyid Hibetullah Şehristani'nin kütüphanesinde görmüştüm. Bu nüsha da bir çok haşiyelere sahiptir. Bu haşiyelerden bazısı sonradan ilave edilmiş ek sayfalarda yazılmıştır ve müellifin nüshasından nakl edilmiştir. Bu nüsha Tahran Sipehsalar Medresesinin kütüphanesinde 3083 numarada korunmaktadır. (Fihrist-i Kitaphane: 155 ve 737) Bu nüsha da Bağdat'da alimlerden birinin kütüphane-sinde mevcuttur. Mürşid dergisinde (Yıl 2, sayı 2, H. 1346) zikr edilmiştir ve yaklaşık iki yıldır Londra'ya nakl edilmiş olup bazı Iraklıların yanındadır. Bu Nüsha Hasan b. Zeyd Hasani Al-i Zebare-i Beyhaki'nin hattıyladır. Bu nüsha Muhammed emin Şeyh Ali Ulumi'nin Yezd şehrindeki şahsi kütüphanesinde ko-runmaktadır. (Neşriyye-i Kitaphane-i Merkezi-i Danişgah-i Tehran 4/450) 11-) Beşinci veya Altıncı Asır Nüshası Bu Nüsha da Gufranmeab Muntazil'ul Eman'ın Lekehnu'daki kütüphanesinde korunmaktadır. Fotografisi Meşhed Üniversitesi ilahiyat fakültesinde ve Kum'da Ayetullah'il Uzma Gülpekani'nin kütüphanesinde 32/40 numarada kayıtlıdır. Bu nüshayı Mecid'ud Devle Ebu Muzaffed Muhammed bin Zeynul Abidin Ebi'l İzzi Ahmed bin Celaluddin Ebil Muzaffer Muhammed bin Abdullah bin Cafer adlı şahıs Musaddık bin Hasan bin Hüseyin'in ya-nında okumuş ve Recep 529'da bunun diğerleri yanında da okunması için icazet vermiş ve defalarca mukabele ve tashih edilmiştir. Bu kitap Ayetullah'il Uzma Necefi Meraşi'nin kütüphanesinde 2310 numarada korunmakta-dır. (Fihristi Kitaphane 6/292) Bu nüsha Ali bin Ebil Kasım bin Ali el Hacc hattıyla 538. Yılın Şaban ayının ortalarında yazılmış ve edip Efzeluddin Hasan bin Fadar-i Kummi'nin nüshasıyla mu-kabele ve tashih edilmiştir. Muhammed bin Muhammed Ahmed'en Nakib Hattıyla 544 yılı Sefer ayında Sebzevar şehinde yazılmıştır. Adeta Ebu Yusuf Yakmub bin Ahmed Nişaburi'nin nüshası üze-rinden yazılmıştır ve bu yüzden de nüshanın sonunda onun hattıyla iki beyt şiir de not düşülmüştür. Birinci sayfa ile sonlardan bir kaç sayfa da düşmüştür. Bu nüsha Fazıl Han medresesinin kütüphanesinde olup Astan-i Kuts-i Rezevi kütüphanesine nakledilmiştir. Orada ise 13847 numarada korunmaktadır. Resimleri Tahran üni-versitesi merkez kütüphanesinde 2136 numarada mev-cuttur. (Fihrist-i Faziliye s. 85; Meşhed Kütüphanesi s. 500; Fihrist-i Mikro Filmha-i Kitaphane-i Merkezi, 1/396) 18-) 553. Yıl Nüshası Bu nüsha Rıza Hindistan Rıza Rampur kütüphanesi 1190 numarada korunmaktadır. (Fihrist-i Kitaphane 1/631) Mikrofilimleri ise Tahran Üniversitesi kütüphanesinde 5046 numarasında mevcuttur. (Fihrist-i Mikrofilimha-i Kitaphane-i Merkezi 3/226) H. 556 yılında Muhammed İbn-i Muhammed İbn-i Abbas-i Kumi'nin hattıyla yazılan bu nüsha mukabele edilmiş ve ondan sonra Seyyid Fazlullah b. Ali Hasani (Ravendi) H. 571 yılında onu okumuş ve sonunda Ali İbn-i Meysem-i Behrani'nin hattına H. 643 yılında bir takım faydalı eklemeler yapılmıştır. Muhammed İbn-i Said-i Ameri'nin hattıyla 12 Şaban H. 565 12 Şaban Cuma akşamı yazılmıştır. (sonunda müellifin nüshasından bir şeyler eklenmiştir) Fenckerdi tarafından bu kitaba bir takım notlar düşürülmüştür. Bu nüsha da Süleyman b. Mahmud b. Muhammed b. Keraber el-Bedri hattıyla H. 566 Şevval ayının 11'i Per-şembe günü yazılmıştır. Abdussamed Hanefi'nin hattıyla yazılan Haşiyeleri de H. 925 yılı Ramazan ayında yazıl-mıştır. Bu nüsha Mülk-Tehran Milli kütüphanesinde 874 numarada saklanmaktadır. (Fihrist-i Kitaphane, Arapça Nüshalar bölümü, s. 786) Mikrofilimleri ise Astan-i Kuds-i Rezevi kütüphanesinde mevcuttur. Ali b. Muhammed b. Ebi Said b. Mansur'un hattıyla H. 568 yılı Rebi'ul-Evvel ayında yazılmıştır. Bu Nüshayı İstanbul Süleymaniye kütüphanesinde Reis'ul-Kuttab kütüphanesinde 442 numarada gördüm. Bu nüshada Kufi hattıyla karışık nesh hattıyla yazıl-mıştır ve sanki bu tarihten önce yazılıştır. Asıl sayfalardan sonra yazılmış olması gereken son sayfada H. 573 14 Şaban Salı günü tarihi kayıtlıdır. Kitabın Farsça tercümesi de satırlar arasında nestalik hattıyla yazılmıştır. Bu tercüme de en eski tercümelerden biri olsa gerek. Dolayısıyla bu nüsha büyük bir öneme sahiptir. Bu nüsha Tahran Üniversitesi Merkez Kütüphanesinde 4876 numarada korunmaktadır. (Fihrist-i Kitaphane, 14/3917) Ahmed b. El-Müeyyed b. Abdulcelil c. Muhammed'in güzel hattıyla H. 588 yılı Recep ayında haşiyedeki talik ve şerh ile birlikte yazılmıştır. Bu nüsha da Çesterbin-i Deblen Kütüphanesinde 5451 numarada korunmaktadır. (Fihrist-i Kitaphane, 7/132) Bu nüsha Tahran Milli Kütüphanesinde A/1843 nu-marada korunmaktadır. (Fihristi Kitaphane 10/422 Bu nüsha da kitabın ilk cüzü olup tashih mukabele ve bilağa dair işaretleri de bulunmaktadır. Bu nüsha Ayetullah'il Uzma Necefi-i Meraşi'nin kütüphanesinde 3573 numarada korunmaktadır (Fihrist-i Kitaphane 9/360 Kutbuddin Sait bin hibbe-i Ravendi kitabın rivayet se-nedini nakletmiş Zeyd Ebu Cafer Muhammed bin Abdul Hamit bin Muhammed'e ve aynı zamanda oğlu Zehiruddin Ebul Fazl Muhammedi bin Said Ravendi'nin, Alauddin Cemalulhac Ali bin Yusuf bin Hasan'a verdiği icazeti kendi hattıyla yazmıştır. Bu nüsha da Ayetullah'il Uzma Necefi-i Meraşi'nin kütüphanesinde 5690 numarada korunmaktadır. (Fihristi Kütüphane 13/105) Bu nüshada hutbelerden bir bölümüne yer vermiştir; aynı zamanda tashih ve mukabele edilmiştir. Bu nüsha da Ayetullah'il Uzma Necefi-i Meraşi'nin kütüphanesinde 3341 numarada korunmaktadır. (Fihristi Kütüphane 9/117) Bu nüsha haşiye talik ve eski şerhlerden oluşmaktadır. Bu nüshayı Hacı Seyyid Muhammed Cezayir'inin yanında gördüm.ilk sayfası ve sondan birkaç sayfası düşmüştür. Bu mülüki ve nefis nüsha Hasan Paşa-i Celili Musuli kütühnesinden Evkaf-i Musul kütüphanesine intikal etti-rilmiştir. Ve 27/25 numarada kayıtlıdır. (Fihristi Kitaphane 1/224 Maktutat'il Mevsul, Davut Çelebi, s. 128) Ayetullah'il Uzma Necefi-i Meraşi'nin kütüphanesinde Hasan bin Haydar Şirazi'nin 1099 tarihinde yazdığı nüsha da 774 numarada korunmakta olup Yakut'un bu nüshasından istinsah edilmiştir. (Fihrist-i Kitaphane, 2/382) Musul'da yazılmıştır, daha sonra bağnaz bir insanın eline düşmüştür, bu şahıs tahrif edip "Aleyhisselam" cümlelerini değiştirip "razıyellahu anhu" diye yazmıştır. Muhammed bin Ali Alevi Hüseyni Mametiri hattıyla H. 604 Zilkade ayı Pazartesi tarihiyle yazılmıştır. H. 706 yılı 8. Rebiulevvel Çarşamba günü tarihinde yazılmış olan Mevlana Hasan bin Hüseyin Şii Sebzevari'nin nüshasıyla tashih ve mukabele edilmiştir. Bu işi Cemal bin Şah Muhammed Fesai 1053 yılında sona erdirmiştir. Bu nüshayı eski milli şura meclisi kütüphanesinde 7075 nu-marada gördüm. Bu nüsha Ali bin Tahir bin Ebi Sait hattıyla 608 yılı 7 Sefer tarihiyle yazılmıştır. Üstat Edip Ebu Yusuf Yakub bin Ahmet Nişaburi'nin hattı üzerinden istinsah edilmiş ve onun nüshasıyla mukabele ve tashih edilmiştir. Sonunda da Ahd-i Musennef nüshasından eklemeler yapılmıştır. Bu nüsha Tahran Üniversitesi Merkez kütüphanesi 1783 numarada korunmaktadır. (Fihristi Kitaphane, 8/334) Bu nüsha Abdulgafur bin Abdulgaffar bin Ahmet hat-tıyla 615 tarihiyle yazılmıştır. Ebu er-Rıza Seyyid Fazlullah Ravendi'nin torunu Ha-san bin Muhammed bin Abdullah bin Ali Caferi Hüseyni hattıyla 631 Zilkade tarihiyle yazılmıştır. Bu müluki Ve nefis nüshayı Seyyid Muhammed Kazim Tabatabai Yezdi'nin oğlu Seyyid Muhammed Yezdi'nin varislerinin yanında gördüm. Bu nüshada besmele ve bazı başlıklar kufi hattıyla yazılmıştır. Müstedrek'ul Vesail 3/494, ez- Zeria 24/413, Mesadir-u Nehc'il Belağa, 1/ 192 |
Yeni yorum ekle