Üstad Abidi’den Aşura Hakkında Birkaç Soruya Cevaplar
Üstad Abidi’den Aşura Hakkında Birkaç Soruya Cevaplar
Aşura olayı ile ilgili sorulan birkaç soruyu Üstad Abidi’nin verdiği cevaplarla birlikte siz değerli Şafak Haber okuyucularına sunuyoruz:
Acaba İmam Hüseyin Kufe’ye doğru hareket ettiğinde akıbetinden haberdar değil miydi? Peki, neden kadınlar ve çocuklardan oluşan aile efradını da beraberinde götürdü?
Cevap: İmam Hüseyin (a.s), diğer imamlar gibi gaybi ilme sahipti. Fakat gaybi ilme sahip olmak, ona göre mükellef olmayı gerekli kılmaz. Yani o da amel ve davranışlarında diğer sıradan insanlar gibi davranmalıdır. Mesela Peygamber (s.a.a) gaybi ilmiyle kimin hırsız olduğunu biliyordu ama asla bu ilmine göre hareket etmiyordu. Ortaya çıkan davalarda insanlardan şahit istiyor veya yemin etmelerini istiyordu. Yani gaybi ilmiyle gerçeği bildiği halde pratikte bu ilmini kullanmıyordu. İmam Hüseyin (a.s) da gaybi ilmiyle akıbetinden haberdardı. Fakat zahiri duruma göre hareket etti ve sanki akıbetini bilmiyormuş gibi davranarak bu yolculuğa çıktı. Zira kim olsa zahirde bu şekilde davranmalıydı. Bir şehirdesiniz ki orada can güvenliğiniz tehlikede; başka bir şehirden de binlerce kişi sizi davet ediyor. Burada Kufe’ye doğru hareket ederek hem Allah’ın hareminin saygınlığını korumuş, hem canını kurtarmış, hem de hedefini gerçekleştirmede kendisine destek olan insanların çağrısına karşılık vermiştir.
Acaba İmam Hüseyin’in (a.s) çocuğu için su istemesi bir zillet midir? Ayrıca Hz. Abbas hakkında şöyle denilmiştir: “Atına bindiğinde dizleri atın kulağına değmekteydi.” Bu konudaki görüşünüz nedir?
Cevap: İmam Hüseyin’in (a.s) çocuğu için düşmandan yalvarırcasına su istemesi o hazretin şanına yakışmaz. Fakat düşman ordusu için hücceti tamamlamak ve onlardaki merhametsizliğin boyutunu ispat etmek veya bu vesileyle birilerinin pişmanlık duymasını ve hakka yönelmesini sağlamak maksadıyla izzetli bir şekilde çocuğu için su istemesinin hiçbir sakıncası yoktur. Böyle bir davranış çok yerinde, akıllıca ve cesurca bir harekettir. Hz. Abbas hakkındaki sorunun cevabına gelince; o yiğit alemdarın uzun boylu olduğu kesindir. Her ne kadar ata bindiğinde dizlerinin atın kulağına değdiği bazı kitaplarda geçmiş olsa da bunlara fazla itimat etmemek gerekir; zira bu tür konularda bazen abartıda bulunulmuştur.
Bazıları diyor ki: İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamındaki maksadı İslami bir hükümet kurmak içindi… Eğer böyle olsaydı o hazret Medine’de daha güçlü bir şekilde kıyam edebilirdi. Peki, neden bunu yapmadı?
Cevap: Evvela İmam Hüseyin’in (a.s) asıl hedefi hükümet kurmak değildi. O, Ümeyye oğullarının maskesini düşürmek ve onları hükümetten uzaklaştırmaktı. Onun asıl hedefi “Ben Resulullah’ın (s.a.a) halifesiyim” demek değildi. Aksine o, “Ümeyye oğulları Resulullah’ın (s.a.a) halifesi değildir” konusunu ispatlamak istiyordu. Dolayısıyla İslam hükümetinde yaşayan insanlara “İslam’ın, Yezid’in takip ettiği yöntem olmadığını, Emevilerin hareketlerinin İslam dininin emirleri olmadığını” ortaya koymak istiyordu. Diğer bir konu da şudur: Irak, belli bir süre İmam Ali’nin (a.s) hükümet merkezi olması hasebiyle bu bölgede Ehlibeyt dostları daha fazlaydı. Ancak Medine bu özellikten yoksundu. Medine’de yaşayan insanların çoğu Osman’a meyilli kimselerdi. Onlar Osman’ın haksız yere öldürüldüğünü düşünüyorlardı. Muaviye’nin Medine ve Şam bölgelerindeki kara propagandaları ile Ehlibeyt aleyhinde belli bir kamuoyu da oluşmuştu. Fakat Irak böyle değildi.
İmam Hüseyin (a.s) savaşın akıbetini bilmiyor muydu? Peki, neden en azından çocukları için su saklamadı?
Cevap: İmam Hüseyin (a.s) su saklamıştı. Ancak Aşura gününe üç gün kala suyu kestiler. Kadınlı erkekli yaklaşık 200 kişiden oluşan bir kafilede o günün olanakları ile zaten üç günden fazla su saklayabilmek imkânsızdı.
Bazı kimseler İmam Hüseyin (a.s) için nezir ve adakta bulunarak hacet almaya çalışıyorlar. Bu ne kadar mantığa dayanır? Bazıları da sağlıksız ortamlarda yemek pişirip dağıtıyorlar… Gerçekten bu yemekler teberrük müdür? Özellikle sağlıksız ortamlarda hazırlanmışsa?!
Cevap: Nezir ve adak sadece Allah için yapılır, Allah’tan başkası için yapılan nezir batıldır. Evet, Allah için yapılmış olan bir nezrin sevabı İmam Hüseyin’e (a.s) ve Hz. Abbas’a hediye edilebilir. Dini tecrübeyle şu sabit olmuştur ki bu tür nezirlerde bulunan kimseler genellikle netice almışlardır. Sağlıksız yemeğin nezir olarak dağıtılması mevzusuna gelince; eğer bu yemeğin zararlı olduğuna yakin ediyorsanız onu yemeniz caiz değildir. Aksi durumda onu yemek caizdir. Her halükarda bu tür konular bizim kalbi inançlarımızla ilgilidir.
Aşura ziyaretnamesinin kaynağını söyler misiniz?
Cevap: Aşura ziyaretnamesi, dördüncü asırda yaşamış ve Şia ulemasının en büyüklerinden biri olan İbn-i Kavleveyh’in (ö: 368) “Kamil’uz Ziyarat” kitabının 327. Sayfasında İmam Muhammed Bakır’dan (a.s) nakledilmiştir.
shafaqna
Yeni yorum ekle