Filistin Âlimler Birliği Konseyi Bürosu'ndan Vahdet Açıklaması
Filistin Âlimler Birliği Konseyi'nin bilgilendirme servisi tarafından konuyla ilgili olarak yayınlanan bildirinin başlığı "Şii Sünni Müslümandır… Düşmanımız Tektir.. Aşura Bizleri Bölmez Aksine Bir Yapar"şeklinde atıldı.

Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Filistin Âlimler Birliği Konseyi üyesi Şeyh Muhammed el-Mevıd'ın açıklamaları, Konsey tarafından resmi bir bildiri olarak yayınlandı.
İlgili açıklamayı sunuyoruz:

Bismillahirrahmanirrahim

Hüseyin Mescidi İmam Hatibi ve Filistin Âlimler Birliği Konseyinin Lübnan’daki Medya ve Halkla İlişkiler Sorumlusu Şeyh Muhammed El-Mevıd, katıldığı birkaç Aşura toplantısında ümmetin vahdetine yönelik önemli noktalara değindi. Şeyh Muhammed, Şii ve Sünnilerin aslında Rasulullah (sav)’in, Hz. Ali ve Fatıma’nın, Hz. Hasan ve Hüseyin’in kısaca tüm Ehli Beyt ve sahabenin muhabbet çatısı altında bir araya geldiğinin altını çizdi.

Ayrıca Şeyh Muhammed, Şii olsun Sünni olsun bütün müslümanların, Rasulün Ehli Beyt ’ini katledenlerden nefret etme konusunda da hem fikir olduklarına işaret etti.

Öte yandan Şeyh Muhammed, konuşmasının devamında şunları aktardı: "Hz. Hüseyin’in şehadeti, Hakk’ın ve ona tabi olmanın, şerrin ve onu yüreklerden söküp atmanın, Muhammedi İslam’ın temel prensipleri uğrunda, cihad etmenin, direnmenin, savrulmamanın, fedakâr olmanın ve yeri geldiğinde bu dava için kurban olmanın öğretildiği bir mekteptir."

"Şii ve Sünni Müslümandır. Onların rabbi bir, peygamberi bir, dini bir, kitabı bir, kıblesi bir ve düşmanları da birdir. Onların malları, kanları ve ırzları aralarında haramdır."

Şeyh Muhammed, müslümanların herhangi bir şer-î delile dayanmaksızın, sırf hevalarına uyarak, intikam almak ve kanlarını dökmek için birbirlerini tekfir etmekten şiddetle kaçınmaları gerektiğini ifade ederek, bu konuda Allah Rasulü'nün bir hadisini paylaştı: "Kim bir Müslümanı tekfir ederse küfre düşer. Kim bir Müslümanın kanını akıtmayı helal görürse, küfre düşer. Allah katında, bir Müslümanın kanını haksız yere dökmek, Kabeyi yıkmaktan daha ağır bir suçtur. Bir Müslümanın kanı, malı ve ırzı diğer müslümanlara haramdır".

Şeyh Muhammed ayrıca, Kudüs’ün, Filistin’in ve ümmetin kutsallarının Siyonist İsrail’in elinde harabeye dönmemesi için her şeyini ortaya koyan müslümanların, birbirleriyle diyalog kurmak, fitne tohumlarını söküp atmak ve tek saf olmak için de bir araya gelmeleri gerektiğinin altını çizdi: "Düşmanlarımız, kardeşliğimizi bölmek ve İslam Ümmeti'nin vahdetini parçalamak için aramıza fitne tohumları saçmaktadır. Bizler ümmet bilinciyle bu oyuna gelmemeliyiz.

Zira bizim amacımız, cihad ve direniş yoluyla Bütün Filistin’i özgürlüğüne kavuşturmak, mukaddes davamıza sahip çıkmak ve ümmetin vahdeti için akan kanı durdurmak ve yakılan fitne ateşini söndürmektir. Kim bizi bu davamızda desteklerse o bizdendir ve biz onun yanındayız. Fakat kim de artık Filistin’den vazgeçerse, Filistin’in nazarında o vatanına ihanet eden bir haindir. Ve onun bizim aramızda bir yeri yoktur. Ayrıca Filistin’de ve Lübnan’da direnişe destek verenlere şükranlarımızı sunuyoruz. Zira onların destekleri sayesinde Allah (c.c) geçtiğimiz yıllarda bizlere zafer üstüne zaferler nasip etti.

Şimdi soruyorum: "Nerede Arap ülkeleri? Özellikle de petrol kralı Arap ülkeleri? Kim Filistin’e ve Filistin halkına destek oldu? Cihad ve direniş projelerimize, Siyonistlerin yanında yer alarak komplo kurmaktan başka bu dava için ne yaptınız?"

Şeyh Muhammed sözlerini: "Ülkemizde mezhebi ve etnik ayrılıkları kaşıyarak fitne çıkaranlar İsrail’e hizmet ettiklerini, hatta ondan bir parça haline geldiklerini unutmasınlar. Ayrıca, özellikle Dâhiye ve Trablus’ta meydana gelen patlamaları, tehdit ve suikast eylemlerini nefretle kınıyoruz. Ve bu suikastlar sonucu şehid edilen Şeyh Saadeddin Ğıyye için Allah’tan rahmet ve ailesi ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum" diyerek noktaladı.

isra haber