Amerika Başkanı Obama 2008 yılında iktidarın başına geçtiği gün Guantanamo hapishanesini kapatma sözünü yerine getirmediği için şimdi sert eleştirilerle karşılaşıyor. Obama geçen 4 Kasım günü bir kez daha bu hapishaneyi kapatma sözünü tekrarladı. Obama bundan bir kaç ay önce de Guantamano’nun adı Amerika’nın imajını karaladığını ve suçlu olmayan insanların hapse atılması Amerikan adaletinin sorgulanmasına sebebiyet verdiğini belirtmişti. Obama Amerika’nın güvenliği için Guantanamo hapishanesi gerekli olmadığını ve faydasız olan bu hapishanenin kapatılması gerektiğini vurguladı. Bir süre önce Guantanamo hapishanesinde yatan 100 kadar tutuklu hapishanenin kötü şartları ve süresiz hapiste tutulmaları yüzünden açlık grevine başladı. Bu arada hapishanede görev yapan bazı hekimler ve hemşireler tutuklulara karşı işkence ve kötü muamelede hapishane görevlileri ile işbirliğine zorlandıklarını itiraf etti. Guantanamo hapishanesinde dünyanın 23 ülkesinden yaklaşık 170 kişi Amerika tarafından terör eylemlerine karışmakla suçlanarak bu hapishanede tutuluyor. Aslında Washington yönetimi Guantanamo hapishanesini 2002 yılında ve Afganistan savaşında ve daha sonra da Irak savaşında terör zanlısı olarak tutukladığı insanları tutmak için açtı. Fakat hapishanenin kötü şartları yüzünden dünya kamuoyu bu duruma itiraz etmeye başladı ve uluslararası insan hakları örgütleri de Amerikalıların tutuklulara yönelik uygulamalarını eleştirdi. Amerika Başkanı Obama’nın irili ufaklı sorunlarının yanında en son iki Amerikalı gazetecinin yayınladığı bir kitap bir kez daha dikkatleri Amerikan İHA’larının işlediği cinayetlere çevirdi. Geçenlerde Amerika’da yayınlanan bu kitapta Amerika Başkanı Obama’nın danışmanlarına insanların öldürülmesine olumlu baktığını söylediği ifşa edildi. Kitabın yazarları Amerika Başkanı Obama’nın bu sözleri 2012 yılında Amerikan İHA’larının bazı İslam ülkelerinde düzenlediği hava akınları ile ilgili konuşmasında beyan ettiğini belirtti. Gerçi beyaz saray şimdiye kadar bu kitaba ve içinde yer alan bu ifadeye karşı her hangi bir tepki vermedi, ancak görünen o ki Obama bizzat İHA’larla öldürülmesi planlanan insanların listesini onaylıyormuş. Bundan bir kaç ay önce de ifşa edilen bazı belgeler, İHA operasyonlarını yöneten CIA’nin tehlikeli insanlar olarak tabir ettiği insanların adını içeren listeyi Obama’ya verdiğini ve böylece Obama’dan bu insanların ölüm fermanını aldığını ortaya koydu. Bu süreçte Amerika Başkanı adının önüne işaret koyduğu insana karşı suikast operasyonu başlatılıyor ve Amerikan İHA’ları hedefi avlamak için harekete geçiyor. Bu arada operasyonu yürüten görevliler için hedef şahısın nerede ikamet ettiği asla önem arz etmiyor. Nitekim son yıllarda Amerikan İHA’ları çok kez Afganistan, Pakistan, Yemen, Somali veya Libya gibi ülkelerde bazı insanları hedef alarak yok etti ve her defasında öldürülen kişinin Amerika’nın milli güvenliğine yönelik tehdit oluşturduğu ileri sürüldü. Öldürülen insanların arasında hatta bazı Amerikalı vatandaşlar de yer alıyor. Geçen hafta Amerika’da yerel seçimler gerçekleşti. Ancak bu seçimler en çok New jersey, Virginia ve New York'ta önem arz ediyordu. New Jersey'de cumhuriyetçi aday Kris Kristi demokrat rakibini geride bırakarak eyalet valisi seçildi. New York'ta ise demokrat aday Bill Blazio’nun zaferi, Amerika’nın en büyük kentinin yönetimini 19 yılın ardından demokratların eline geçmesine vesile oldu. Aslında anketlerde cumhuriyetçi rakibinden %40 oy farkı ile önde giden Blazio’nun seçilmesi sürpriz olmadı Yerel seçimlerin bir başka ilginç sonucu Virginia eyaletinde yaşandı. Bu eyalette de demokratların aday çok az bir farklı cumhuriyetçi rakibini geride bırakmayı başardı. Gerçekte Amerika’da düzenlenen son yerel seçimin sonuçları 2014’te yapılacak ara seçimlerin muhtemel sonuçları açısından önem arz ediyor. Amerika temsilciler meclisinde sadece 17 temsilcisi bulunan demokratlar için 2014 ara seçimleri büyük önem arz ediyor, çünkü hali hazırda bu meclisin cumhuriyetçi partinin kontrolü altında bulunması Amerika’nın yasama kurumundan ciddi tıkanıklıklara yol açıyor, ki bunun en son örnekleri federal yönetimin iki hafta tatile girmek zorunda kalması ve Obama yönetiminin iflas eşiğine gelmesiydi. Bu arada gerçi Obama ve demokrat partiye verilen destekte gerileme gözleniyor, lakin cumhuriyetçilerin daha da kötü durumda olduğu anlaşılıyor. Buna göre son seçimlerde Amerikalı seçmenlerin kötü ve daha kötü arasında kötüyü seçtikleri anlaşılıyor. Geçen hafta insan hakları gözetleme örgütü Amerikalı özel kuvvetlerin Afganistan’da sivilleri işkence etme ve öldürme olayına karışmalarının tarafız bir komisyon tarafından araştırılmasını istedi. Söz konusu örgüt Amerikalı yeşil berelilerin 2012 ila 2013 yılları arasında Afganistan’ın Verdek eyaletinde 18 sivilin işkence edilerek öldürülmesi ile ilgili bazı soru işaretleri bulunduğunu açıkladı. Örgüt Amerikalı özel kuvvetleri Afganistan’da sivilleri işkence etmek ve öldürmekle suçladı ve Amerika yönetiminden bu konuda araştırma yapmasını istedi. Bu talep, yayınlanan bir raporda Amerikalı yeşil berelilerin 2012 ila 2013 yılları arasında Afganistan’ın Verdek eyaletinde 18 sivilin işkence edilerek öldürülmesi olayına karıştıkları açıklandıktan sonra gündeme geldi. İnsan hakları gözetleme örgütü ayrıca bu tür konularda genellikle Amerikalı askerlerin suçlu bulundukları halde hiç bir ceza uygulanmadığına dikkat çekti. Bu yüzden örgüt Washington’dan bu kez tarafsız bir araştırma yapmasını ve bu cinayetlerin sorumlularını cezalandırmasını istedi. Geçen hafta Amerika’da ucuz sigorta hizmetlerinden yararlanmak üzere internet üzerinden kayıt işleminde yaşanan sorun Amerika Başkanı Obama’yı Amerika halkından özür dilemeye zorladı. Obama düzenlediği bir basın toplantısında sağlık sigortası konusunda gerektiği kadar şeffaf davranmadığını itiraf etti. Bu konuda kendisine güvenen insanların sorun yaşamasından duyduğu üzüntüyü dile getiren Obama, sağlık sigortaları feshedilmek üzere olanların sorunlarını çözmek için bir çare bulacağı vaadinde bulundu. Obama’nın bu sözüne karşın Amerika’da son yarım asırda sağlık sigortası konusunda en büyük değişim olarak nitelenen ve Obamacare olarak anılan bu yasası şimdi milyonlarca Amerikalı vatandaşın sağlık sigortasını riske soktuğu gözleniyor. Projenin uygulanması için açılan siteye bir çok Amerikalı kayıt yaptıramadı ve sonuçta Amerika’da sağlık sigortası olmayan 45 milyon Amerikalı vatandaştan başka bundan önce sağlık sigortasından yararlanan bir çok Amerikalının sağlık sigortasının da tehlikeye girdiği belirtiliyor. Obama’nın bu sorunu çözümleyememesi ise Obama ve demokrat partinin halk arasındaki desteğini olumsuz yönde etkileyebileceği belirtiliyor. Gerçekte Amerika’da yeni sağlık sigortasının uygulanması ile birlikte bu ülkede sigorta firmaları da zor durumda kaldığı anlaşılıyor. Bu durumun hiç kuşkusuz demokrat partinin imajını zedeleyeceğini ve 2014 ara seçimleri ve 2016 başkanlık seçimlerinde bu partinin kazanma şansını olumsuz etkileyeceği kaydediliyor. İşte bu yüzden Obama’nın şimdiden Amerikalı vatandaşlardan özür dilemek zorunda kaldığı anlaşılıyor. Geçen hafta Amerika dışişleri bakanı John Kerry, Polonyalı yetkililerle savunma ve ticari ilişkilerini ve ayrıca Amerika ve NATO’nun bu ülkede füze kalkan sistemini konuşlandırma meselesinin görüşmek üzere başkent Varşova’ya gitti. Polonya Amerika’nın merkezi Avrupa’da en büyük ticari ortağıdır. Amerika Polonya'da yatırım yapan ülkelerin başında yer alıyor. Kerry Varşova’da Başbakan Donald Task’la görüştü. Kerry ayrıcı Polonyalı girişimciler de bir görüşme gerçekleştirdi. Polonyalı mevkidaşı Radoslav Sikorski ile görüşmesinden sonra bir basın toplantısında konuşan Kerry, Amerikalı firmaların Polonya'da gündeme gelen savunma projeleri ile ilgili anlaşmaları kazanmak için büyük çaba harcadığını belirtti. Kerry, Amerika’nın Polonya'da füze savunma sistemlerini yerleştirme planları da çok iyi ilerlediğini vurguladı. Amerika Başkanı Kerry’nin Polonya ziyareti, Amerika’nın casusluk programının ifşa edilmesi, Washington’la Amerikalı müttefikleri arasındaki ilişkileri olumsuz etkilediği ve Avrupalı yetkililerin öfkesine sebep olduğu bir sırada gerçekleşti. Bu yüzden Kerry Polonya’da Amerikalı ve Polonyalı işadamları ile görüşmesinde bu bağlamda bazı açıklamalarda bulundu ve Amerika’nın casusluk programı Avrupalı vatandaşları hedef almadığını ve sadece bilgi toplama maksatlı uygulandığını telkin etmeye çalıştı. 007/015
Yeni yorum ekle