İki yıldır tüm yollara başvurarak Esad'ı deviremeyenler... şimdide...

İki yıl süreyle fiziksel tüm yollara başvurarak Esad'ı deviremeyenler şimdi kimyasal yöntemleri denemeye hazırlanıyor. Her yola başvurarak Suriye'yi içten çökertmeye uğraşanlar dış müdahale umudunu da kaybedince Irak benzeri senaryolarını yeniden uygulamaya hazırlanıyor. Hani 'Saddam'ın kimyasal silahı var' deyip Irak'ın işgal edilme hikayesi. Ehlibeyt (a.s) Haber Ajansı ABNA- Oysa Halepçe'de o silahları Saddam'a veren ve kullandıran Batı ambargo ve teftiş döneminde son gramına kadar bu silahları geri almıştı. Yani bize söylenen her şey yalandı.
Tıpkı şimdi Suriye'de olduğu gibi. Nasıl olsa  herkes Irak'ı unuttu ya da unutmak zorunda. Çünkü 'Big Boss' öyle istiyor. 'Büyük Patron' deyince sakın Obama aklınıza gelmesin.
Bu kez Netanyahu'yu kastediyorum. Hani Obama'nın 'ricasıyla' Başbakan Erdoğan'dan özür dileyen zat.

PAPAĞAN GİBİ
Gün ve saat vermeye gerek yok. Suriye'nin muhaliflere karşı kimyasal silah kullandığını iddia eden ilk kişi oydu. Sonra da başta Obama olmak üzere tüm Batılı liderler peşinden papağan gibi aynı şeyi söylemeye başladı. Hem de Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün ve Katar'ın emir, kral ve şeyhinin Washington ziyaretinden sonra. Bununla da yetinmeyen bu zatlar, babalarının malıymış gibi Filistin topraklarının bir kısmının İsrail'e verilebileceğini  söylediler. Nasıl olsa Şam'dan çıkarılan Hamas 'Yahudi din devleti' olduğunu söyleyen İsrail ile dost ve kardeş olmak dahil artık her şeyi kabul edecek duruma geldi ya da getirildi.
Peki şimdi ne olacak?
Farklı başkentlerden gelen sinyallere bakılırsa ABD ve Rusya kapsamlı bir pazarlık hazırlığında. Suriye'deki durum belki bu pazarlığın en önemli unsuru ama başka birçok konu var. Suriye'ye bağlı olarak İran nükleer dosyası ve İsrail-Filistin ya da İsrail-Arap barışı. Başkaları da var. İşte bu nedenle Kerry'nin 7-8 Mayıs'ta Moskova'da meslektaşı Lavrov ile yapacağı görüşmeler çok önemli. Çünkü 'Suriye'de kimyasal silahın kullanılıp kullanılmadığını, kimler tarafından nasıl ve ne zaman kullanıldığını henüz bilmiyoruz' diyen Obama'nın Büyük Patron edasıyla Suriye için henüz siyasal bir çözüm düşündüğünü sanmıyorum. Öyle olsaydı bunu çok kolay yapabilirdi, yapardı. Beyaz Saray'dan servis edilecek sopalı bir görüntü Arap kral, emir ve şeyhler için yeterli olurdu.
Baksanıza Katar şeyhinin himayesinde yaşayan İslam Alimleri Yüksek Konseyi Başkanı Yusuf Kardavi bile ABD'ye yalvarıyor: "ABD erkekçe bir tavır alarak Allah, hak ve hayır adına Suriye'ye müdahale etmelidir."

DEMOKRASİ UĞRUNA!
Kardavi'nin duasının kabul edilip edilmeyeceğini bilmiyoruz. Ama ABD ve Batı'dan Allah, hak ve hayır adına hiçbir şeyin beklenmeyeceğini herkes bilir.
Kanıt ortada: Irak
Bu ülkede etnik ve mezhepsel savaş provaları devam ediyor. Bu ülkede her gün onlarca insan ölüyor...
Hepsi de demokrasi uğruna!...
Bu hiç kimsenin umurunda değil...
Hele Suriye'de 'demokrasi ve özgürlük' isteyenlerin asla... Çünkü onlara göre şu anda yalnızca Suriye'de ölenler insan.  Diğerleri matematiksel istatistikler. Örneğin BM'ye göre Ekim 2010 - Nisan 2012 döneminde Somali'de açlıktan 258 bin İNSAN ölmüş.
Anlaşılan matematik ve fizik işe yaramayınca devreye kimya ve biraz da psikoloji giriyor.
Oysa herkes bilir ki daha geçenlerde beyin araştırmalarına 100 milyon dolar özel bütçe ayıran Obama'nın bile başkalarına karşı olan aşkının da bir kimyası var ve bir gün o da bitecek.
Tıpkı Hüsnü Mübarek'e karşı olan aşkının bittiği gibi.

 Hüsnü Mahalli

YAZININ DEVAMI İÇİN...

http://www.aksam.com.tr/yazarlar/fizik-ve-kimya/haber-202336

 

Yeni yorum ekle