PEYGAMBER EFENDİMİZİN(S.A.A)HAYATIYLA İLGİLİ SORULAR VE CEVAPLAR

PEYGAMBER EFENDİMİZİN(S.A.A)HAYATIYLA İLGİLİ SORULAR VE CEVAPLAR

S. 1- Hz. Resulullah (s.a.a)’in meşhur lakapları nedir?

C. 1- Resulullah, Hatem’ül-Enbiya.

S. 2- Hz. Resulullah (s.a.a)’in anne ve babasının adları nedir?

C. 2- Babasının adı Abdullah, annesinin adı ise Amine'dir.

S. 3- Hz. Resulullah (s.a.a) ne zaman ve nerede dünyaya geldi?

C. 3- Miladi 571 yılının, Rabiulevvel ayının 17'sinde, Cuma günü, şafak vakti, Mekke-i Muazzama'da dünyaya geldi.

S. 4- Hz. Resulullah (s.a.a)’in iki isimli olmasının sebebi nedir?

C. 4- İki isimli olmasının sebebi şudur: “Muhammed” ismini ceddi Abdulmuttalib, “Ahmed” ismini ise (Abdulmuttalib'den önce) annesi Amine Peygamber için seçmişti.[1]

Hz. Peygamber'in kendisi de şöyle buyurmuştur: “Yeryüzünde övülmüş olduğumdan dolayı “Muhammed” ismiyle, göklerde yeryüzünden daha fazla övüldüğümden dolayı da “Ahmed” ismiyle adlandırılmışım.”[2]

S. 5- Resulullah (s.a.a)'in ismi Kur’ân'da kaç defa zikredilmiştir?

C. 5- Hz. Peygamber'in mübarek ismi Kur’ân'da beş defa zikredilmiştir:

a) “Muhammed yalnızca bir peygamberdir. Ondan önce nice peygamberler gelip geçmiştir.” [3]

b) “Muhammed sizin erkeklerinizden hiçbirinin babası değildir, ancak o Allah'ın Resulü ve peygamberlerin sonuncusudur.”[4]

c) “İman edip salih amellerde bulunan ve Muhammed'e indirilene (Kur’ân'a) -ki o Rablerinden olan bir haktır- iman edenlerin, (Allah), kötülüklerini örtüp bağışlamış, durumlarını düzeltip ıslah etmiştir.”[5]

d) “Muhammed, Allah'ın Resulüdür. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karşı zorlu, kendi aralarında ise merhametlidirler.” [6]

“Hani Meryem oğlu İsa: ‘Ey İsrail oğulları, gerçekten ben, sizin için Allah'tan gönderilmiş bir elçiyim. Benden önceki Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra ismi “Ahmed” olan bir peygamberin de müjdeleyicisiyim demişti.”[7]

Hz. Peygamber’in ismi, sıraladığımız ilk dört surede “Muhammed”, beşinci surede ise “Ahmed” olarak geçmiştir.

S. 6- Hz. Resulullah (s.a.a)’in şekli, siması ve ahlaki sıfatları nasıldı?

C. 6- Hz. Resulullah (s.a.a)’in siması dolunay gibi nurluydu, gözleri de azametli görünüyordu, boyu çok uzun değildi, saçları ne çok kıvırcık ve ne de çok yatıktı, yüzü beyaz ve nurlu idi, uzun ve keman kaşlı idi,

alnının arasında bir damar vardı ki gazaplandığında kabarıp şişiyordu, burnu sivri idi, mehasini (sakalı) gürdü, dişleri parlak ve inci gibiydi, bedenindeki azaların hepsi normaldi, göğsü ve karnı aynı hizada idi,

iki omzunun arası genişti, bedeninin eklemlerindeki kemiklerin başı iri idi, (bunlar şecaat ve kuvvet nişanesidir ve Araplar arasında methedilen bir şeydir), teni beyaz ve nurlu idi, parmakları uzundu, kol ve bacakları uzun ve düz idi, ayakları düz taban olmadığından yerle temas etmiyordu.

Vakarla yürüyordu, karşılaştığına selam verirdi, gerek görmeden konuşmazdı, konuştuğunda da az ve öz konuşurdu, kimseyi tahkir etmezdi, az nimeti çok sayardı, hiçbir nimeti kötülemezdi,

gülmelerinin çoğu gülümsemekti, ashabından birini görmediğinde onu araştırıp sorardı, onların durumlarından haberdar olurdu, ashabından gafil olmazdı (batıla yönelmemeleri için onları gözetiyordu),

temizliğe çok önem verirdi, daima dişlerini fırçaladıktan sonra abdest alırdı, hastaların ziyaretine giderdi, Müslümanların cenazesini teşyi ederdi, misafirleri ağırlardı.[8]

S. 7- Hz. Resulullah (s.a.a) dünyaya geldikten sonra, O’nun bakıcılığını hangi kadın üstlendi?

C. 7- Halime-i Sa'diyye üstlendi.

S. 8- Hz. Resulullah (s.a.a) ne kadar ve nerede süt annesinin yanında kaldı?

C. 8- Dört yıl, çöllerde göçebeler arasında kaldı.

S. 9- Halime, dört yıl boyunca kaç kez Hz. Peygamber'i annesinin yanına götürdü?

C. 9- İki veya üç defa.

S. 10- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a), kaç yaşında iken annesi vefat etti?

C. 10- Altı yaşında.

S. 11- Hz. Resulullah (s.a.a), kaç yaşında iken ceddi Abdulmuttalip vefat etti?

C. 11- Sekiz yaşında.

S. 12- Hangi peygamber, Hz. Resulullah (s.a.a)’in dünyaya gelmesini müjdelemiş ve hangi surede buna değinilmiştir?

C. 12- Hz. İsa Mesih müjdelemiş, Saf suresi altıncı ayette da buna değinilmiştir.

S. 13- Senet'ul- Feth (fetih ve bolluk yılı), hangi yıldı?

C. 13- Hz. Peygamber’in nuru, Hz. Amine'ye intikal ettiğinde, bir kaç yıl boyunca kıtlık sıkıntısına duçar olan halka rahmet yağmuru yağdı; öyle ki o yıla “Senet'ul- Feth” (fetih ve bolluk yılı) ismi verildi.

S. 14- Amm'ul- Hüzn (hüzün ve gam yılı), hangi yıldır ve bu yıla bu ismi veren kimdir?

C. 14- Hz. Ebu Talib, Bi'setin onuncu yılı Recep ayının yirmi altısında vefat ettiklerinde Hz. Resulullah (s.a.a) onun musibetinde çok ağladı ve Ebu Talib için, “Allah sana mükafat versin” buyurdular.

Üç (veya bir rivayete göre otuz beş) günden sonra, Hz. Hatice de vefat etti. Resulullah (s.a.a) kendi eliyle onu Hacun (Mekke'de bir yerin ismidir)'da defnettiler.

Resulullah (s.a.a) o ikisinin vefatından sonra, öyle bir gam ve üzüntüye kapıldı ki, artık evden dışarı çok az çıkıyordu. Bu yüzden o yıla “Amm’ul- Hüzn” (Hüzün ve gam yılı) ismini verdiler.

S. 15- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a) bi'setten önce halk arasında hangi lâkapla meşhurdu?

C. 15- Emaneti iyi koruduğundan dolayı Muhammed-i Emin lakabıyla meşhur olmuştu.

S. 16- Hz. Resulullah (s.a.a), peygamber olmadan önce hangi dine mensuptu?

C. 16- Hz. Peygamber’in, peygamber olmadan önce hangi dine mensup olduğu hakkında üç görüş vardır:

a) Hz. İsa’nın vasilerindendi (Onun dinine mensuptu)

b) Hz. İbrahim'in dinine mensuptu.

c) İlham ve vahiy yoluyla elde ettiği özel bir şeriata sahipti. Birçok rivayetler üçüncü görüşü teyit etmektedir. Örneğin Hz. Ali'den şöyle rivayet etmişlerdir: “Hz Peygamber süt emmekten kesildiğinde Allah-u Teala, en büyük meleğini gece-gündüz daima doğru ve güzel yollara sevk etmek için ona eşlik ettirdi.”[9]

S. 17- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a), kaç yaşında peygamberliğe seçildi?

C. 17- Kırk yaşında.

S. 18- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a) 'in bedenindeki peygamberlik nişanelerinden biri ne idi?

C. 18- İki omuzu arasındaki nübüvvet mührüyle meşhur olan bir ben idi.

S. 19- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)’in bi'setin ilk yıllarındaki ilkesi neydi?

C. 19- Şu cümle idi: “Kulu la ilahe illellahu tuflihun” (Allah'tan başka bir ilah yoktur deyin ki, kurtuluşa eresiniz.)

S. 20- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a), peygamberliğe seçilmesinin sebeplerinden birini nasıl beyan etmiştir?

C. 20- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a); “Güzel ahlak ve insani değerleri kemale erdirmek için peygamberliğe seçildim.” buyurmuştur.

S. 21- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)’in zamanında İslam dininin ilerlemesine mani olan en büyük engel ne idi?

C. 21- En büyük engel, cahil Arapların beynini dolduran efsane ve hurafelerdi. Hz. Hz. Peygamber (s.a.a) bundan dolayı, cahiliye eserlerini yok etmek için var gücüyle çalışıyordu.

Bu hedefle Muaz bin Cebel'i Yemen'e gönderdiğinde ona şöyle buyurmuştur: “Ey Muaz! Cahiliye eserlerini, batıl fikir ve inançları yok et, düşünmek ve akıl etmekle ilgili İslami ilkeleri ihya etmeye çalış.”

S. 22- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)’in peygamberliğe seçilmesi ve İslam'ın zuhuru, hangi padişahın dönemine rastlamıştır?

C. 22- İslam'ın zuhuru ve Hz. Peygamber'in biseti, Husrev Perviz'in şahlığı dönemine rastlamıştır.

S. 23- Peygamber-i Ekrem (s.a.a), kaç yıl gizli olarak tebliğ etti?

C. 23- Üç yıl.

S. 24- Peygamber-i Ekrem (s.a.a), ne zamandan itibaren açıkça tebliğ yapmakla görevlendirildi, bu mesele ile ilgili olan ayet hangisidir ve hangi surededir?

C. 24- Bisetin 3. Yılında Allah-u Teala tarafından davetini açıkça tebliğ etmekle görevlendirildi. O görevle ilgili şu ayet nazil oldu:

“En yakın akrabalarını (aşiretini) uyarıp korkut.”[10]

S. 25- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)’e, ilk iman eden şahıs kimdir?

C. 25- Hz. Ali bin Ebi Talib (a.s)'dır.

S. 26- Hz. Peygamber'e, ilk iman kadın ve kişinin isimleri nelerdir?

C. 26- Kadınlardan ilk iman eden Hz. Hatice, erkeklerden ilk iman eden ise Hz. Ali'dir.

S. 27- Kureyş'in ileri gelenleri, Hz. Peygamber'in dininin yayılmasını önlemek ve ona karşı savaşmak için ne gibi yollara baş vurdular?

C. 27- Kureyş'in ileri gelenleri, İslam dininin yayılmasını önlemek için çeşitli hilelere başvurdular. Onlardan bazıları şunlardır:

a) Hz. Peygamber'e mal ve makam vaadinde bulunmak.

b) Hz. Peygamber'e iman edenleri tahkir, tehdit ve işkence etmek.

c) Hz. Peygamber'e çirkin iftiralarda bulunmak.

d) Kur’ân'a karşı koymak.

e) Kur’ân'ı dinlemeyi yasaklamak.

f) Bireylerin iman etmelerini engellemek.

S. 28- Kur'ân'ın ilk ayeti, nerede Hz. Peygamber’e nazil oldu ve bu ayet hangi surededir?

C. 28- Kur’ân’ın ilk ayeti, Hira Mağarasında Hz. Peygamber'e nazil oldu. Onunla ilgili ayet “Alak” suresindedir.

S. 29- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a), bisetinin ilk yılında, hangi ülkelerin padişahlarıyla mektuplaşıp onları tevhit ve İslam'a davet ettiler?

C. 29- İslam dini evrensel bir din olduğundan ve Hz. Peygamber de halka gönderilen son elçi olduğundan dolayı Hz. Peygamber (s.a.a), dünyanın büyük şah ve krallarına (Örneğin:

İran şahı, Husrev Perviz'e, Rum İmparatoru Hirakl'e, Mısır hükümdarı Mukavkıs'a) mektuplar yazarak onları İslam dinine davet etti. Peygamber'in bu mektupları oldukça kısa ve net idi.[11]

S. 30- Hangi etkenler İslam'ın çok çabuk ilerlemesine sebep oldu?

C. 30- İslam tarihini incelediğimizde on nedenin, İslam'ın ilerlemesinde çok etkili olduğunu görmekteyiz:

1) Kur’ân’ın çekiciliği ve İslam'ın hakkaniyeti.

2) Hz. Peygamber ve Müslümanların direniş ve şecaati.

3) İslam'ın mahrum ve mustaz'aflara teveccüh etmesi.

4) Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)'in mantıklı davranış ve taktikleri.

5) Hz. Peygamber'in güzel ahlakı ve şahsiyetinin güçlü çekiciliği.

6) Hz. Peygamber'in Allah Teala'ya derin imanı ve tevekkülü.

7) Müslümanların şahadete ve ibadete aşık olmaları.

8) Hz. Ali (a.s)’ın kahramanca savaş ve fedakarlıkları.

9) Hz. Peygamber'in mucizeleri ve gaybi yardımlar.

10) Hz. Peygamber'in akrabalarının yardımı ve Beni Haşim'in seferberliği.[12]

S. 31- Resulullah (s.a.a), çeşitli ülke ve şehirlerin emir, hükümdar ve önderlerine kaç mektup yazdılar?

C. 31- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)'in, çeşitli unvanlarla yazdığı mektuplardan 185 mektup bize ulaşmıştır.

S. 32- Resulullah (s.a.a)’in mektuplarını yazanlar kaç kişiydi?

C. 32- Resulullah (s.a.a)’in mektuplarını yazanlar 23 kişiden fazla idi (26, 42 kişi olduğunu yazanlar da vardır); onlardan biri de Hz. Ali (a.s) idi.

S. 33- Resulullah (s.a.a)’e, neden “Ümmi” diyorlar?

C. 33- İmam Cevad (a.s) şöyle buyuruyor:

“Hz. Peygamber'e “Ümmi” denilmesinin sebebi, Mekke'li olduğundan dolayı idi; Mekke de “Ümm'ül- Kura” idi. Kur’ân-ı Kerim de şöyle buyuruyor: “İşte bu, önündekileri doğrulayıcı ve Ümm'ül-Kura (Mekke) ile çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz kutlu kitaptır.”[13]

S. 34- Hz. Peygamber'e neden “Dai”, “Beşir” ve “Nezir” diyorlar?

C. 34- Dai, yani davet eden; Hz. Peygamber (s.a.a.), halkı İslam dinine davet ettiğinden dolayı kendisine bu lâkap verilmiştir. Beşir, yani müjde veren; Resulullah (s.a.a), kendisine uyanları cennetle müjdelediğinden dolayı bu lâkapla anılmıştır.

Nezir, yani uyarıp korkutan; Hz. Peygamber (s.a.a), Allah'a ve kendisine uymayan fertleri cehennemin azabından korkuttuğundan dolayı bu lâkapla adlanmıştır.[14]

S. 35- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)’in kaç çocuğu vardı?

C. 35- İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: “Resulullah (s.a.a)'in Hatice’den: Tahir, Kasım, Fatime, Ümm-i Gülsüm, Rukayye ve Zeyneb isminde altı çocuğu oldu.”

Bir rivayete göre, Mariye’den, İbrahim isminde bir oğlu da olmuştur.

S. 36- Hz. Peygamber'in kaç amcası vardı ve isimleri nelerdi?

C. 36- Şeyh Tusi ve diğerlerin naklettiğine göre, Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)'in dokuz amcası vardı, isimleri şöyledir: Zübeyr, Ebu Talip, Hamza, Gıydak, Zarrar, Mukavvim, Ebu Lehep, Abbas ve Haris.

Abdulmuttalib'in en büyük oğlu Haris idi, bundan dolayı Abdulmuttalib'e “Ebu Haris” (Haris'in babası) diyorlardı.

S. 37- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)’in amcalarından hangisi Hazretin en katı düşmanı idi?

C. 37- Ebu Leheb.

S. 38- Hz. Peygamber'in amcalarından hangisinin lakabı “Seyyid'üş- Şüheda” idi ve hangi savaşta şehit edildi?

C. 38- Amcası olan Hz. Hamza'nın lakabı “Seyyid'üş- Şüheda” idi; Uhud savasında ise şahadete erişti.

S. 39- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a)’in müezzininin ismi ne idi?

C. 39- Bilal-i Habeşi.

S. 40- Peygamber-i Ekrem'in şairi kimdi?

C. 40- Hasan bin Sabit.

S. 41- Yeryüzünde Peygamber ve İmamların olması neden gereklidir?

C. 41- İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor:

“Nebi veya İmam yeryüzünde olduğunda, Allah-u Teala azabı yeryüzünden kaldırır.”

Resulullah (s.a.a) de şöyle buyurmuştur:

“Yıldızlar gök ehlinin emniyet vesileleridir; Ehl-i Beyt'im de yeryüzü ehlinin emniyet vesileleridir.”

Peygamber ve İmamların yeryüzünde olmalarının gerekliğinden maksat, biz insanların hidayeti ve mutluluğu içindir. Masum İmamlar her çeşit günahtan tertemiz olduklarından ve Allah'a isyan etmediklerinden dolayı, onların vücudunun bereketiyle göklerin bereketleri bizlere yağmaktadır.[15]

S. 42- “Güzel örnek” lakabı, Kur’ân’ın hangi sure ve ayetinde Peygamber-i Ekrem'e isnat edilmiştir?

C. 42- Ahzab suresinin 21. ayetinde buna değinilmiştir. Ayetin meali şudur:

“Ant olsun, sizin için, Allah ve ahret gününü umanlar ve Allah'ı çokça zikredenler için Allah'ın Resulünde güzel örnekler vardır.”

S. 43- Kur’ân'da “Güzel örnek” tabiri kaç kişi hakkında söylenmiştir?

C. 43- Kur’ân'da sadece iki büyük şahsiyet hakkında bu tabir kullanılmıştır: Hz. İbrahim ve Hz. Peygamber (s.a.a)

PEYGAMBER EFENDİMİZİN(S.A.A)HAYATIYLA İLGİLİ SORULAR VE CEVAPLAR-2

S. 44- Neden Peygamber-i Ekrem (s.a.a), bütün peygamberlerin en üstünü olarak tanıtılmış, oysaki onların hepsinden sonra peygamberliğe seçilmiştir?

C. 44- Bunun sebebi şudur ki, Hz. Peygamber (s.a.a) Allah'ın vahdaniyetine ikrar eden ilk şahıstır. Zira Allah-u Teala, Peygamberlerden ahit alıp; “Elestu bi rabbikum” (Ben sizin Rabbiniz değil miyim?)

buyurduğu gün, Resulullah (s.a.a) Allah'ın birliğini tasdik etmiştir; bu meselede herkesten öne geçtiğinden dolayı bütün peygamberlerden üstün olarak tanıtılmıştır.[16]

S. 45- “Resul” ve “Nebi” arasındaki fark nedir?

C. 45- “Nebi”, hiçbir insan vasıta olmaksızın Allah Teala tarafından haber veren bir kimsedir. Ama “Resul” Allah Teala tarafından halkı hidayet etmek için onlara gönderilen kimsedir. Resul’a elçi, mübelliğ, beşir ve nezir de denilmektedir. Öyleyse her resul nebidir, ama her nebi resul değildir.

S. 46- İslam'ın başlangıç tarihi nedir?

C. 46- İslam tarihi, Resulullah (s.a.a)'in Mekke'den Medine'ye hicret ettiği günden başlamıştır.

S. 47- Neden Hz. Peygamber’in hicreti İslam tarihinin başlangıç yılı olarak belirlendi?

C. 47- İslam Tarihinden önce “Amm'ul- Fil” (Peygamber'in doğduğu yıl) Arapların tarihinin başlangıç noktası idi. Ama Müslümanlar onu, İslam tarihinin ilk sayfası olarak kabul etmediler. Çünkü o gün, İslam ve imandan bir eser yoktu; hatta bi'set yılını da İslam'ın başlangıç tarihi saymadılar. Zira o gün Müslümanların sayısı üç kişiyi aşmıyordu.

Ama hicretin ilk yılında, İslam ve Müslümanlara büyük zaferler nasip oldu. Medine'de bağımsız bir hükümet kuruldu, Müslümanlar avarelikten kurtulup bir noktada toplandılar. Hz. Peygamber'in hicreti ile yeni bir tarih sayfası açılmış oldu, Peygamber ve Müslümanlar çok baskılı olan bir muhitten, özgür ve müsait olan bir muhite ayak basmış oldular.

Bu hicretin bereketiyle, İslam kendisi için siyasi ve askeri bir teşkilat kurup güçlü bir hükümet oldu. Eğer hicret olmasaydı, İslam Mekke muhitinde defnedilir, insanlık dünyası bu çok büyük feyizden mahrum kalmış olurdu. Bu zaferden dolayı hicret yılı İslam tarihinin başlangıç yılı olarak kabul edildi.[17]

S. 48- Peygamber-i Ekrem'in hicretinden önce Müslümanların tarihsel referansı ne idi?

C. 48- Hicretten önce Müslümanların tarih referansı, “Amm'ul- Fil” idi. Bunun sebebi şudur: Ebrehe'nin ordusu fillere binerek Ka'beyi yıkmak için Mekke'ye gelmişlerdi. Allah Teala Ebrehe ve ordusunu helak etti. Hicaz Arapları o yılı mübarek bildiklerinden dolayı, ismini “Amm'ul- Fil” yani “Fil Yılı” olarak koydular.

Peygamber (s.a.a)'in doğumu da o yıla rastlamıştı. O olaydan 71 yıl, yani hicretin 18. Yılına kadar, “Amm'ul- Fil” Müslümanların tarihsel referansı idi. Ama dediğimiz tarihte Hz. Ali (a.s)’ın kılavuzluğuyla, Resulullah (s.a.a)'in Mekke'den Medine'ye hicreti Müslümanların tarihsel referansı olarak kabul edildi.

S. 49- Resulullah (s.a.a)’in, Medine'ye ulaştıktan sonra ilk işi ne idi?

C. 49- Resulullah (s.a.a)'in ilk işi, cami yaptırmak idi.

S. 50- Hz. Resulullah (s.a.a), Medine'ye vardıktan sonra kimin evine gitti?

C. 50- Ebu Eyyub-i Ensari'nin evine gitti.

S. 51- Hz. Resulullah (s.a.a), neden onca davet edenler arasında sadece Ebu Eyyub-i Ensari’nin evini seçti?

C. 51- Bunun iki sebebi olabilir:

1) Ebu Eyyub-i Ensari salih ve dürüst bir müslümandı, halkın açısından onun şahsiyetinde olumsuz bir nokta yoktu.

2) Medine'de ondan daha fakir bir kimse yoktu, bundan dolayı onun evini seçmek şu mesajı veriyordu:

a) Hz. Peygamber (s.a.a) bu işiyle, fakir ve muhtaçları himaye ediyordu.

b) Bu işiyle, Müslümanlara mütevazı olmalarını, fakirleri fakir olduklarından dolayı tahkir, zenginlere de zenginliklerinden dolayı ihtiram edilmemesini öğretiyordu.

c) Bu işiyle, zenginlerin kendisiyle yakın olmakla yoksulları O'nun çevresinden uzaklaştırma ümitlerini suya düşürmüş oluyordu.[18]

d) bu işiyle, servetin Allah katında üstünlük nişanesi olmadığını vurguluyordu.

e) Bu işiyle, Müslümanlara zahitlik dersi veriyordu.

f) O zamanda fakir birinin evine gitmek, bir çeşit alçak gönüllülük ve gururdan uzaklaşmaktı.[19]

S. 52- Hz. Resulullah (s.a.a)’in Medine'deki ilk mucizesi ne idi?

C. 52- Peygamber-i Ekrem (s.a.a) Medine-i Münevvere'ye hicret ettikten sonra, o şehre girdiğinde Müslümanlar devenin yularını tutup yalvararak O Hazreti evlerine davet ediyorlardı. Resululah (s.a.a) onlara cevaben şöyle buyurdu: “Devenin yularını bırakın, o kimin evinin önünde yatarsa, ben onun konuğu olurum.”

Bunun üzerine deveyi bıraktılar, deve hareket edip Ebu Eyyub-i Ensari'nin evine ulaştığında, onun kapısının önünde yattı. Ebu Eyyub, bunu görünce yüksek sesle: “Ey anne! Kapıyı aç. Zira kalplerin en değerli şahsı olan Hz. Muhammed (s.a.a) geldi” dedi.

Ebu Eyyub'un, gözleri kör olan annesi kapıyı açıp şöyle dedi: “Esef, yüz esef! Keşke gözüm olsaydı da Resulullah (s.a.a)'in nurlu yüzünü görseydim.”

Resulullah (s.a.a) bunu duyunca, lütfedip rahmet elini onun gözlerine çekti. O anda gözleri iyileşerek Hz. Peygamberin nurlu yüzünü gördü. Bu Resulullah (s.a.a)'in Medine'deki ilk mucizesi idi.

S. 53- Hz. Resulullah (s.a.a), ashap ve ailesiyle birlikte kaç yıl ve nerede iktisadi ambargoya tabi tutuldu?

C. 53- Üç yıl, Şi'bi Ebu Talib'de.

S. 54- Hz. Peygamber’in, Medine'ye hicret ettikten sonra ilk teşebbüsleri ne idi?

C. 54- Hz. Peygamber (s.a.a) cami yaptırdıktan sonra, yıllarca birbirleriyle savaşan “Evs” ve “Hazreç” kabilelerini barıştırdı; Muhacir ve Ensar arasında kardeşlik akdi yaptı, İslami tevhidi, itikadi bağlılığı ve kardeşliği, kabilevi ilişkiler yerine geçirdi; verdiği bu emirle gerçekte İslami toplumun anayasasını Medine'de tedvin etti;

her şeyden yoksun cahilce sapık insanlardan; fedakar, cömert ve kardeş bir toplum oluşturdu. İkinci yıldan itibaren, İslam düşmanlarının saldırıları karşısında kendilerini savunup onlara karşı koyabilmek için teşkilatlı bir güç kurdu.

S. 55- Hz. Resulullah (s.a.a)'in gazvelerinin (savaşlarının) sayısı kaçtır?

C. 55- Hz. Peygamber'in gazvelerinin sayısı hakkında görüş ihtilafı vardır; On dokuzdan, yirmi yediye kadar diyenler olmuştur; ama sadece dokuz gazvede savaş ve çatışma çıkmıştır.

S. 56- “Gazve” ile “Seriyye” arasındaki fark nedir?

C. 56- Resulullah (s.a.a)'in bizzat kendisinin katıldığı savaşlara “Gazve” diyorlar. Ama Hz. Peygamber'in zamanında O’nun emriyle vuku bulan savaşlara “Seriyye” diyorlar.

S. 57- Resulullah (s.a.a) kaç gazvede şahsen düşmanla savaştı ve o gazvelerin isimleri nedir?

C. 57- Dokuz gazvede düşmanla savaştı; o gazveler isimleri şunlardır:

1- Bedir.

2- Uhud.

3- Hendek.

4- Beni Kureyza.

5- Hayber.

6- Feth-i Mekke.

7- Huneyn.

8- Beni Mustalak.

9- Taif.

S. 58- Müslümanların, İslam'ın ilk yıllarındaki savaşlarda sloganları ne idi?

C. 58- Müslümanların Bedir ve Uhud savaşındaki sloganları; “Ya nasrellah! İkterib!” (Ey İlahi yardım! Yaklaş). Beni Nazir savaşındaki sloganları; “Ya Ruh'ul- Kudüs! Erih” (Ey Ruh'ul Kudüs! Rahatlık ver).

Beni Mustalak savaşındaki sloganları; “Ela İlellah'il- Emir!” (Bilin ki bütün işler Allah'a doğrudur!). Tebuk savaşındaki sloganları; “Ya Ehad! Ya Samed!” (Ey tek olan! Ey ihtiyacı olmayan!) Mekke Fethi’ndeki sloganları ise; “Nehnu İbadullahi hâkken” (Biz Allah'ın gerçek kuluyuz) idi.[20]

S. 59- Handek savaşı hangi yılda vuku buldu ve Hz. Peygamber, düşmanın ordusunun saldırısını önlemek için ne gibi bir plan uyguladı?

C. 59- Handek savaşı, Hicretin beşinci yılında, Ebu Süfyan'ın komutanlığında düşmanın saldırısıyla vuku buldu. Müslümanlar, Selman-i Farisi'nin önerisi ve Resulullah (s.a.a)'in kabul etmesiyle, kafirlerin karşısında doğal bir engel oluşturmak için Medine'nin etrafında bir Handek (kanal) kazdılar.

S. 60- Medine etrafında Handek kazmak ne kadar sürdü?

C. 60- Handek kazmak bir ay sürdü, Resulullah (s.a.a)'in kendisi de handek kazmakta onlara yardım ediyorlardı.

S. 61- Hendek savaşının diğer ismi nedir ve neden o isimle meşhur oldu?

C. 61- Hendek savaşının diğer ismi “Ahzab”dır. Çünkü Kureyş bütün Araplardan yardım isteyip her kabileden bir ordu hazırlamıştı; bundan dolayı bu isimle meşhur oldu.

S. 62- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a), hangi savaşta, “Ali (a.s)’ın darbesi, insan ve cinlerin ibadetinden daha üstündür” buyurdular?

C. 62- Hendek savaşında Hz. Ali (a.s ) Amr bin Abduved'e galip gelince, Hz. Resulullah (s.a.a) o sözü buyurdular.

S. 63- Resulullah (s.a.a): “Bugün İslam'ın tümü. Küfrün tümüyle karşı karşıyadır” sözünü nerede ve hangi şahsiyeti kastederek buyurdular?

C. 63- Hendek savaşında Hz. Ali (a.s ) düşman ordusunun kahramanı olan Amr bin Abduved'le karşı karşıya geldiğinde, Hz. Hz. Peygamber (s.a.a) mezkur sözü buyurdular.

S. 64- Bedir savaşı hangi yılda vuku buldu?

C. 64- Hicret'in ikinci yılında.

S. 65- Bedir savaşında Hz. Peygamber’in ashabı ve düşmanın ordusu kaç kişi idi?

C. 65- Bedir savaşında düşmanın ordusunun sayısı 950, Müslümanların sayısı ise 313 kişi idi. Bununla birlikte Müslümanlar iman gücü ve tam bir fedakarlıkla savaşıp düşmanları yenilgiye uğrattılar.

S. 66- Uhud savaşı hangi yılda ve nerede vuku buldu?

C. 66- Uhud savaşı Hicretin üçüncü yılında, Medine dağlarının kenarında vuku buldu.

S. 67- Uhud savaşında Müslümanların yenilgisine sebep olan en önemli etkenler nelerdi?

C. 67- Uhud savaşında Müslümanların yenilgisine sebep olan en önemli etkenlerden dördü şunlardır:

1) Münafık bir şahıs olan Abdullah bin Ubey'in, en hassas bir zamanda İslam ordusunun takriben üçte birini oluşturan adamlarıyla Medine'ye geri dönmesi.

2) Askeri disipline riayet etmemek ve işlerde kargaşalık.

3) Müslümanların kaçmasında etkili olan Peygamber'in öldürülme haberinin yayılması.

4) Müslümanların direnişinin kırılması.[21]

S. 68- Müslümanların “Bedir” savaşında galip, “Uhud” savaşında ise yenilgiye uğramalarının sebebi ne idi?

C. 68- Müslümanların Bedir savaşında galip gelmesinin nedeni, onların Allah yolunda cihat etmek, O'nun rızasına erişmek ve tevhit dinini yaymak dışında bir gayelerinin olmamasıydı.

Ama Uhud savaşında ilk zaferden sonra bir çok müslümanın hedef ve niyeti değişti. Kureyş’in geride bıraktığı ganimetler, bir çok müslümanın ihlasını bozdu ve Peygamber'in emirlerini unutturdu.

S. 69- Meleklerin kendisine gusül verdiği gencin ismi ne idi ve bu vakıa hangi savaşta vuku buldu?

C. 69- Bu gencin ismi Hanzele idi, meleklerin ona gusül verme vakıası Uhud savaşında vuku buldu. Olay şöyledir: Hanzale'nin evlenme gecesi geldiğinde Resulullah (s.a.a), geceyi evlenmek töreniyle geçirmesi için ona izin verdi.

Hanzele o gecenin sabahı gusül etmeden önce savaş meydanına koştu, Ebu Süfyan'ı yere serdikten sonra Kuryş ordusundan mızraklı bir kişi vasıtasıyla şahadete erişti. Resulullah (s.a.a): “Ben meleklerin Hanzele'ye gusül verdiğini gördüm” buyurdular. Bundan olayı ona “Gasil'ul- Melaike” dediler.[22]

S. 70- Uhud savaşında Resulullah (s.a.a)’i savunan fedakar kadınlardan birinin ismi ne idi?

C. 70- Onun ismi “Nesibe”, Künyesi ise “Ümmü Amr” idi. O, İslam askerlerine su ulaştırmak için Uhud savaşına katıldı. Ama Resulullah (s.a.a)’in tehlikede olduğunu görür görmez, su kırbasını yere koydu, elindeki olan kılıçla o hazreti savunmaya başladı.

S. 71- Hicretin kaçıncı yılında ay tutulmasından dolayı Resulullah (s.a.a) ayet namazı kıldılar?

C. 71- Hicretin beşinci yılında.

S.72- Hac hangi yılda farz kılındı ve onunla ilgili ayet hangisidir?

C. 72- Bu konu hakkında iki görüş vardır: Bazılar, hicretin altıncı yılında hac emrinin nazil olduğu, bazıları da hicretin dokuzuncu yılında şu ayetin: “Haccı da, umreyi de Allah için tamamlayın.

Eğer (düşman tarafından) kuşatılırsanız, artık size kolay gelen kurbanı gönderin.” [23] nazil olmasıyla haccın farz kılındığını söylüyorlar.

S. 73- Resulullah (s.a.a) hangi yıl ve hangi savaşta havf (korku) namazı kıldılar?

C. 73- Hicretin altıncı yılında “Zat'ur- Rika” savaşında korku namazı kıldılar.

S. 74- Hz. Resulullah’ın ağzının mübarek suyuyla Hz. Ali (a.s)’ın gözünün ağrısının iyileşme meselesi, nerede ve ne zaman vuku buldu?

C. 74- Hayber savaşı ve Hayber'i feth ettikleri zamanda vuku buldu. Resulullah (s.a.a)'ın ashabından bazıları Hayber'i fethetmeye muvaffak olamayınca hazret şöyle buyurdular: “Bu bayrağı yarın öyle bir kişiye vereceğim ki, o Allah ve Resulünü sever, Allah ve Resulü de onu sever; Allah, Hayber'i onun eliyle fethedecektir.” Sonra; “Ali nerededir?” diye sordu.

“Gözleri ağrıyor, hareket etmeye gücü yoktur.” dediler. Resulullah (s.a.a); “O'nu getirin” buyurdular. Hz. Ali'yi Resulullah (s.a.a)'in yanına getirdiklerinde onun başını dizlerinin üzerine koyup mübarek ağzının suyunu gözlerine sürdüler, o anda ağrısı iyileşti... Nihayet Hayber kalesini fethetti.

S. 75- Fetih suresi ne zaman nazil oldu ve verdiği müjde ne idi?

C. 75- Fetih suresi, hicretin yedinci yılında, Hz. Resulullah (s.a.a) Hudeybiye'den döndüklerinde o hazrete nazil oldu ve Hayber fethini müjdeledi.

S. 76- Mute savaşı ne zaman vuku buldu ve o savaşın çıkmasına sebep ne idi?

C. 76- Mute savaşı, Hicretin sekizinci yılında vaki oldu; sebebi de şu idi: Resulullah (s.a.a) Haris bin Umeyr-i Ezdi'yi bir mektupla Şam'ın etrafında yeralan “Busr'a” kasabasının hakimine doğru gönderdi;

Mute bölgesine yetiştiğinde, Kayser dergahının büyüklerinden biri onunla karşılaştı ve onu öldürdü. Bu haber Hz. Peygamber (s.a.a)'e ulaştığında ordunun savaş için hazırlanmasını emretti...

S. 77- Hz. Hz. Peygamber (s.a.a), savaş zamanları ashabıyla istişare ediyor muydu?

C. 77- Evet, istişare ediyordu. Örneğin: Bedir savaşında, Kureyş'in kervanı Müslümanların elinden kurtulup kaçtığı ve düşmanının da yeterli bir teçhizatla Mekke'den savaş için hareket ettiği bir sırada, Resulullah (s.a.a) savaşmak için ashabının görüşünü aldı, onlarla istişareden sonra savaşmaya karar verdi.

S. 78- “Amm'ul- Vufud” hangi yıldır, bunun manası nedir ve hangi surede buna değinilmiştir?

C. 78- Hicretin dokuzuncu yılında, İslam'ın askeri gücü, Arabistan'ın çoğu yerlerine hakim olduğunda, Arab'ın azgın kabileleri yavaş- yavaş Müslümanlara yakınlaşmayı ve onların dinini kabullenmeyi düşündüler.

Bundan dolayı Arab'ın çeşitli kabilelerinin önderleri ve bazı gruplar kendi önderleriyle birlikte Hz. Peygamber'in huzuruna gelerek İslam'ı kabul ettiklerini açıkladılar. Kabilelerin vekilleri Medine'ye o kadar gelip gittiler ki o yıla “Amm'ul- Vufud” adını koydular. Vufud, “heyetler”demektir; “Amm'ul- Vufud”, yani “heyet ve elçilerin geldiği yıl”. Kur'ân-ı Kerim Nasr suresinde, bu heyetlerin gelişi ve İslam'ın zaferinden söz etmiştir.

S. 79- “Tebuk” nedir ve Tebuk gazvesi hangi yılda vuku bulmuştur?

C. 79- Tebuk çeşmenin kenarında yapılan yüksek ve sağlam bir kalenin ismiydi. Bu kale Suriye sınırında, Hicaz ve Şam yolunun arasında yer almıştı. Tebuk gazvesi de hicretin 9. Yılında meydana gelmiştir.

S. 80- “Ceyş'ul- Usre” neyin ismidir ve neden bu isimle meşhur olmuştur?

C. 80- Ceyş'ul- Usre, İslam ordusunun adı idi, Resulullah (s.a.a) ordusuyla Medine ve Tebuk yolu arasında çok zorluklarla karşılaştıklarından dolayı o hazretin ordusuna Ceyş'ul- Usre denilmiştir.

S. 81- Resulullah (s.a.a)’in en son katıldığı gazvenin ismi ne idi?

C. 81- Tebuk Gazvesi’dir

Yeni yorum ekle